bilgi@burhaneray.com +90 212 644 02 01

İŞ KAZASI ve MESLEK HASTALIĞIYLA İLGİLİ BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ VE BİLDİRİMİN TEK KURUMA YAPILMASI GEREKLİLİĞİ

     

Yazar:VakkasDEMİR*

 

E- Yaklaşım / Ekim 2009 / Sayı: 202

   

I- GİRİŞ

 

Son zamanlarda ülkemizde resmi işlemlerde bürokrasinin ve kırtasiyeciliğin azaltılması için bazı yenilikler ve mevzuat değişiklikleri yapılmaktadır. Çalışma hayatında birçok kuruma verilmesi gereken ve neticede zaman ve kaynak kaybına neden olan işçi ve işyeri bildirimleriyle ilgili 5838 sayılı Kanun’la([1])yapılan değişiklikler, kamuda kırtasiyeciliğin azaltılması konusunda büyük yarar sağlamıştır.

 

18.02.2009 tarih ve 5838 sayılı Kanun’la, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ve bu Bakanlık bünyesindeki birimlere yapılması gereken işyeri ve işçi bildirimlerinin, 1 Ağustos 2009 tarihinden itibaren yalnızca Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılmasının yeterli olduğuna dair yasal düzenlemeler yapılmıştır.

 

5838 sayılı Kanun’un işyeri ve işçi bildirimlerinin tek kuruma yapılmasına ilişkin hükümleri 1 Ağustos 2009’dan itibaren yürürlüğe girdi. Ancak, anılan Kanun’un işçi ve işyeri bildirimlerine ilişkin hükümlerinin 01.08.2009’dan itibaren yürürlüğe girmesinden sonra bile, iş kazaları ve meslek hastalığı olaylarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesindeki Çalışma Bölge Müdürlüğü ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na ayrı ayrı bildirilmesi uygulamaları halen devam etmektedir.

 

Bu çalışmamızda, ülkemizdeki iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin yeterince alınmaması nedeniyle oldukça fazla sayıda gerçekleşen iş kazası ve meslek hastalığına ilişkin yapılacak bildirimlerin tek kuruma yapılmasının gerekliliği ile iş kazası ve meslek hastalığı bildirimine ilişkin bilinmesi gerekli önemli bazı düzenlemelerden bahsedeceğiz.

   

II- İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI BİLDİRİMLERİYLE İLGİLİ MEVZUAT

 

A- 5510 SAYILI KANUN’DA İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI BİLDİRİMLERİYLE İLGİLİ HÜKÜMLER

 

5510 sayılı Kanun’daki iş kazası ve meslek hastalığı olaylarıyla ilgili bildirim yükümlülüğü konusunda bilgi vermeden önce, anılan kanun kapsamında kimlerin iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında olduğunu belirtmekte fayda vardır.

 

5510 sayılı Kanun’a göre iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında olanlar aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir.

 

1- Hizmet akdine tabi sigortalılar,

 

2- 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında([2]) bulunan sigortalılar,

 

3- Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular,  

 

4- Harp malulleri ile 12.04.1991 tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 03.11.1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’a göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış malullerden, 5510 sayılı Kanun’un 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında (hizmet akdi ile) sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar,

 

5- 05.06.1986 tarih ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler,  

 

6- Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler,

 

7-Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri ile sözleşmesi olsun veya olmasın yurt dışına geçici veya sürekli görevlendirilen sigortalılar([3]),

 

iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında kabul edilmekte ve bu sigorta kollarından sağlanan her türlü sosyal güvenlik ve sağlık imkanlarından yararlanmaktadırlar.

 

İş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında olanları yukarıda maddeler halinde belirttikten sonra, anılan kişilerin iş kazası geçirmeleri veya meslek hastalığına tutulmaları halinde kimler tarafından kaç gün içinde Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri ya da Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlükleri’ne bildirilmesi gerektiğiyle ilgili aşağıda yine maddeler halinde açıklamalarda bulunmaya çalışalım.

 

1- Hizmet akdine tabi sigortalılar (4/a sigortalıları), hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular, harp malulleri ile 12.04.1991 tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 03.11.1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’a göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış malullerden, 5510 sayılı Kanun’un 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar, iş kazası geçirdiklerinde bu durum işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine derhâl, SGK’ya da en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde bildirilmesi gerekmektedir.

 

Üstte sayılan sigortalılar meslek hastalığına tutulduklarında ise, işverenleri bu durumu öğrendiğinde ya da durum kendilerine (işverenlerine) bildirildiğinde, işverenin bu durumu öğrendiği günden başlayarak üç iş günü içinde SGK’ya bildirmesi gerekmektedir.

 

İş kazası geçiren ya da meslek hastalığına tutulan üstte saydığımız sigortalıların maruz kaldıkları iş kazası ya da meslek hastalığını kendilerinin bizzat SGK’ya bildirim yükümlülüğü yoktur. Ancak, sigortalı eğer isterse kendisi de yaşadığı iş kazası veya meslek hastalığını SGK’ya bildirebilir.

 

2- 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında([4]) bulunan sigortalılar, iş kazası geçirmeleri hâlinde, kaza gününden itibaren bir ayı geçmemek şartıyla kendisi tarafından geçirdiği iş kazasına ilişkin rahatsızlığının bildirimine engel olmadığı([5]) günden sonraki üç iş günü içinde SGK’ya bildirilmesi gerekir.

 

4/b sigortalısının meslek hastalığına tutulması halinde ise, durumun öğrenildiği günden başlayarak üç iş günü içinde kendisi tarafından SGK’ya bildirilmesi gerekir.

 

3- 05.06.1986 tarih ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler, meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler ile Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler iş kazası geçirdiklerinde, eğitim veya staj gördükleri işyeri işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine derhâl, en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde ise SGK’ya bildirilmesi gerekmektedir.

 

Üstte sayılan sigortalılar meslek hastalığına tutulduklarında ise, işverenleri bu durumu öğrendiğinde ya da durum işverenin kendisine bildirildiğinde, işverenin bu durumu öğrendiği günden başlayarak üç iş günü içinde SGK’ya bildirimde bulunması gerekmektedir.

 

4- Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri ile sözleşmesi olsun veya olmasın yurt dışına geçici veya sürekli görevlendirilen sigortalıların iş kazası geçirmesi hâlinde, işvereni tarafından kazanın olduğu ülkelerdeki yerel kolluk kuvvetlerine derhâl, Sosyal Güvenlik Kurumu’na ise en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde bildirilmesi gerekmektedir.

 

Yabancı ülkelerde meydana gelen iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi hâlinde, üç iş günlük bildirim süresi iş kazasının öğrenildiği, Kurum’ca kabul edilebilir belgelenmiş bir mazeretin olması şartıyla bildirim süresi mazeretin ortadan kalktığı tarihten itibaren başlatılmaktadır.

 

B- 4857 SAYILI İŞ KANUNU’NDA İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI BİLDİRİMLERİYLE İLGİLİ HÜKÜMLER

 

4857 sayılı İş Yasası’nın([6]) 77. maddesinde; ‘…İşverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadırlar…’hükümleri bulunmaktadır.  

 

Madde metnindeki hükümlerden de anlaşılacağı üzere, işverenler yanlarında iş akdi ile çalışan kişilerin iş kazası geçirme durumlarını ve meslek hastalığına tutulma olaylarını en geç iki iş günü içinde bağlı bulundukları Çalışma Bölge Müdürlüğü’ne bildirmek zorundadırlar.

   

III- ZAMANINDA BİLDİRİLMEYEN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞIYLA İLGİLİ UYGULANACAK YAPTIRIMLAR

 

A- 5510 SAYILI KANUN’DAKİ ZAMANINDA BİLDİRİLMEYEN İŞ KAZASI OLAYLARIYLA İLGİLİ YAPTIRIMLAR

 

SGK’ya üç iş günü içinde iş kazası bildirimi yapılmadığı takdirde bildirim yükümlülüğü olanlara ne gibi yaptırımların uygulanacağı, 5510 sayılı Kanun’da düzenlenmemiştir. Ancak, 28.08.2008 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin([7]) 38. maddesinde buna ilişkin hükümler mevcut bulunmaktadır.

 

Söz konusu Yönetmeliğin sözü edilen hükümlerine göre, SGK’ya sigorta bildirimi yapılan işçinin maruz kaldığı iş kazası olayında iş kazasını bildirim yükümlülüğü işverenlerde ise, söz konusu işveren işçisinin maruz kaldığı kaza olayını kazadan sonraki üç iş günü içinde SGK’ya bildirmediği takdirde, SGK’ya bildirimin yapıldığı tarihe kadar sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödenekleri işverenden tahsil edilmektedir.

 

Kanun metninde, işveren emrinde çalışan işçilerin geçirdikleri iş kazasının kazanın olduğu yerdeki kolluk kuvvetlerine derhal bildirilmesi hüküm altına alınmışsa da, SGK’nın yapacağı sosyal sigorta ve sağlık yardımlarında yalnızca SGK’ya zamanında bildirim yapılıp yapılmadığına göre karar verilmekte, iş kazası olayının o yerdeki kolluk güçlerine derhal bildirilmemiş olması SGK’nın geçici iş göremezlik ödeneği, sağlık yardımları ve diğer sosyal sigorta hak ve işlemlerinde dikkate alınmamaktadır.

 

SGK’ya sigorta bildirimi yapılmadan, yani maiyetinde sigortasız çalıştırdığı işçisi, iş kazası geçiren işverenlere ise, iş kazası olayını kazadan sonraki üç iş günü içinde SGK’ya bildirip bildirmediğine bakılmaksızın, SGK’nın iş kazası olayı için yaptığı ve ileride yapacağı tüm giderlerin (geçici iş göremezlik ödenekleri, sürekli iş göremezlik ödenekleri, tedavi, muayene ve sağlık giderleri vb.) ilk peşin sermaye değeri işverene ödettirilmektedir.  

 

İşverenin maiyetinde sigortalı olarak çalışırken iş kazası geçiren ancak iş kazası bildirimi işverence zamanında yapılmayan kazalı kişiye yapılan sağlık giderlerinin SGK tarafından ödenip ödenmeyeceğine dair ilgili mevzuatta net bir hüküm ya da düzenleme bulunmamaktadır.

 

Uygulamada ise bu konu şu şekilde çözülmektedir. Eğer iş kazası geçiren kişinin kaza olayının olduğu tarihten geriye doğru son bir yıl içinde SGK’ya 30 gün sigorta bildirimi varsa, işveren tarafından SGK’ya süresinde iş kazası bildirimi yapılmamış olsa bile, tedavi giderleri SGK tarafından karşılanmaktadır.

 

İş kazası geçiren kişinin kaza olayının olduğu tarihten geriye doğru son bir yıl içinde SGK’ya en az 30 gün sigorta bildirimi yoksa ve işveren tarafından SGK’ya süresinde bildirim yapılmamış ise, bu durumdaki bir kişinin tedavi giderleri, eğer sağlık harcamalarına ilişkin fatura kazalı kişi adına kesilmişse SGK tarafından karşılanmaktadır. Bu durumdaki kişinin sağlık harcamalarına ilişkin faturası işveren adına kesilmiş ise, SGK’ya zamanında bildirim yapılmadığı için yapılan tedavi masrafları SGK tarafından karşılanmamaktadır.

 

İş kazalarında 5510 sayılı Kanun’un SGK’ya iş kazasını kazaya uğrayan kişinin kendisini bizzat bildirmekle yükümlü tuttuğu tek sigortalılık türü 4/b sigortalılığıdır. 4/b sigortalıları iş kazası geçirdiklerinde SGK’ya borçlarının olup olmadığına ve SGK’ya zamanında bildirim yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, iş kazasıyla ilgili kendilerine yapılan sağlık giderleri SGK tarafından karşılanmaktadır.

 

Ancak, 4/b sigortalıları yaşadıkları iş kazasını SGK’ya zamanında bildirmedikleri takdirde, bildirim tarihine kadar geçen süre için yapılacak geçici iş göremezlik ödeneği kendilerine ödenmemektedir. Bildirim tarihinden sonraki sürelere ait geçici iş göremezlik ödeneği ise kendilerine ödenmektedir.  

 

B- 5510 SAYILI KANUN’DAKİ ZAMANINDA BİLDİRİLMEYEN MESLEK HASTALIĞI OLAYLARIYLA İLGİLİ YAPTIRIMLAR

 

5510 sayılı Kanun’da meslek hastalığıyla ilgili bildirim yükümlülüğüne uymayanlara ne gibi yaptırımların uygulanacağı adı geçen Kanun’un 14. maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Anılan madde hükümlerine göre, meslek hastalığıyla ilgili bildirim yükümlülüğü olan işverenler ile sigortalılara, SGK’ya zamanında bildirim yükümlülüğünü yerine getirmedikleri takdirde, SGK tarafından bu olayla ilgili yapılmış bulunan tedavi giderleri, yol parası, zaruri masraflar ile diğer harcamalar geri alınmaktadır.

 

C- 4857 SAYILI İŞ KANUNU’NDAKİ ZAMANINDA BİLDİRİLMEYEN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI OLAYLARIYLA İLGİLİ YAPTIRIMLAR

 

4857 sayılı İş Kanunu’nun 105. maddesinde; ‘Bu Kanunun; c) 77 nci maddesine aykırı hareket eden, … işveren veya işveren vekiline biner Yeni Türk Lirası,…idari para cezası verilir.’ hükümleri bulunmaktadır.

 

4857 sayılı Kanun’un 77. maddesinde ise, iş kazası ile meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirilmesi gerektiğine dair yükümlülük bulunmaktadır.

 

İşte, iş kazası veya meslek hastalığını ilgili bölge müdürlüğüne iki iş günü içinde bildirmeyen işveren veya işveren vekiline 2009 rakamlarıyla, 1.120 TL idari para cezası verilmektedir.

 

105. maddede ifade edilen 1.000 Yeni Türk Lirası rakamı, 31.03.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun([8]) 17. maddesi hükümlerine göre her yıl arttırıldığı için söz konusu rakam 2009 yılı için 1.120 TL olarak hesaplanmıştır.

   

IV- TEK KURUMA BİLDİRİM YAPILMASI İÇİN HANGİ MEVZUAT HÜKÜMLERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKTİĞİ

 

Üstteki açıklamalarımızdan çıkarılacağı üzere, iş kazası ve meslek hastalığıyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde kurulu iki farklı yere bildirim yapılma zorunluluğu bulunmaktadır. 5838 sayılı kanunla nasıl ki, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesindeki farklı birimlere yapılması gereken birden fazla işçi ve işyeri bildirimlerinin yalnızca Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılmasının yeterli olması sağlandıysa, iş kazası ve meslek hastalığıyla ilgili iki farklı yere (Çalışma Bölge Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu) yapılan bildirimin de tek bir yere yapılması uygulamasına bir an önce geçilmelidir.  

 

İş kazası ve meslek hastalığı olaylarında kişilere sosyal sigorta giderleri, sağlık giderleri, yol giderleri, geçici ya da sürekli iş göremezlik ödenekleri ile zaruri masraflar gibi birçok gider ve hak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sağlanmaktadır. Ayrıca, SGK’nın örgütlenmesi ve donanımı göz önünde bulundurulduğunda, iş kazası ve meslek hastalığıyla ilgili iki ayrı yere yapılan bildirimin yalnızca SGK’ya yapılmasının yeterli olması şeklinde mevzuatta değişikliğe gidilmesi elzemdir.

 

Bunun için, 4857 sayılı İş Kanunu’nun bildirime ilişkin hükümlerini düzenleyen 77. maddesi, 5510 sayılı Kanun’un 13. ve 14. maddesindeki iş kazası ve meslek hastalığı bildirim süreleriyle paralel hale getirilmelidir.

 

Yapılacak, yasal düzenlemenin ardından tek bildirim yönetmeliği olarak ta adlandırabileceğimiz yönetmelikte([9]) gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Böylece, iş kazası ve meslek hastalığı işlemlerinde de bürokrasi azaltılacak ve insanımızın gereksiz zaman, emek ve kaynak kaybı önlenmiş olacaktır.

   

V- SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

 

İş kazası ve meslek hastalığı olayları, çalışma hayatında sonuçları itibariyle büyük etki doğuran, yerine göre büyük sağlık harcamaları ile ödenek ve gelir bağlanmasını gerektiren önemi yadsınamayacak vakıalardır.

 

5510 sayılı Kanun’a göre iş kazaları, bildirim yükümlülüğü kimde ise (işveren ya da sigortalı) onun tarafından en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde SGK’ya bildirilmek zorundadır. Sözü edilen üç günlük sürenin hesabında kaza günü hesaba katılmayacak ve kazadan sonraki günden itibaren üç günlük süre işlemeye başlayacaktır. Ayrıca, söz konusu üç günlük süreye ulusal bayram günleri, genel tatil ve hafta tatili günleri dahil edilmemektedir.

 

5510 sayılı Kanun’a göre meslek hastalıkları ise, bildirim yükümlülüğü olan işveren ya da sigortalı tarafından durumun öğrenildiği günden itibaren üç iş günü içinde SGK’ya bildirilmek zorundadır. Anlaşılacağı üzere, iş kazasında bildirim süresi kazadan sonraki günden itibaren başlarken, meslek hastalığında aynı gün başlamaktadır.

 

4857 sayılı Kanun’a göre ise, iş kazası ile meslek hastalığı olayları en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirilmek zorundadır. İki günlük süreye, 5510 sayılı Kanun’da olduğu gibi, ulusal bayram günleri, genel tatil ve hafta tatili günleri dahil edilmemektedir.

 

İş kazası ve meslek hastalığına ilişkin yapılacak bildirimlerin, SGK’ya iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Çalışma Bölge Müdürlüğü’ne ise, iş kazası ve meslek hastalığı bildirim formuyla yapılması esas olarak belirlenmişse de, söz konusu belgelerdeki bilgileri içeren dilekçelerle bildirim yapıldığında da zamanında bildirim yapılmış gibi kabul edilmektedir.

 

İş kazası ve meslek hastalığını üç iş günü içinde SGK’ya bildirmeyen işveren ya da sigortalıya, 4857 sayılı Kanun’daki gibi herhangi bir idari para cezası verilmemektedir. Ancak, 5510 sayılı Kanun’da meslek hastalığını SGK’ya üç iş günü içinde bildirmeyenlerin tedavi giderleri, yol parası, zaruri masrafları ve sağlık harcamaları gibi giderleri karşılanmamaktadır.

 

İş kazasını, üç iş günü içinde SGK’ya bildirmeyen işverenden bildirimin SGK’ya yapıldığı tarihe kadar kazalı sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği işverenden tahsil edilmekte iken, iş kazasını üç iş günü içinde SGK’ya bildirmeyen 4/b sigortalısına bildirim tarihine kadar geçen sürede geçici iş göremezlik ödeneği ödenmemektedir.

 

İş kazası geçiren kişi eğer sigortasız ise, tedaviye ilişkin fatura işçi adına kesilirse, SGK bunu ödemekte ancak sonradan bu tedavi giderlerini işverenden geri almaktadır. Sigortasız çalışan kişinin iş kazasına ilişkin faturası işveren adına ise zaten SGK bu sağlık giderlerini hiç karşılamamaktadır.

 

Sigortalı iken iş kazası geçirip de üç iş günü içinde SGK’ya bildirilmeyen kazalı kişinin sağlık giderlerinin faturası kazalı adına kesilmişse SGK tarafından karşılanmakta, işveren adına kesilmişse karşılanmamaktadır. 4/b sigortalılarının iş kazasına ilişkin sağlık giderleri ise, borçları olup olmadığına ve üç iş günü içinde bildirim yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın SGK tarafından ödenmektedir.

 

Kamuda bürokrasinin azaltılması ve vatandaşın emek, zaman ve kaynak kaybının önlenmesi için, iş kazası ve meslek hastalıklarıyla ilgili Çalışma Bölge Müdürlüğü’ne ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılması gereken iki yarı bildirimin yalnızca Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılmasının yeterli olmasına yönelik bir an önce yasal değişikliklerin yapılması gerektiği kanaatindeyiz.

 

 

 

 
   

(*)     Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi

 
 

([1])         28.02.2009 tarih ve 27155 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

 
 

([2])        5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında; gelir vergisi mükellefleri, gelir vergisinden muaf meslekleri icra edenler, bütün şahıs ve sermaye şirketi ortakları, avukat ve noterler, jokeyler, muhtarlar, çiftçiler sigortalı olarak sayılmaktadırlar. İsteğe bağlı sigortalılar ise her ne kadar 4/b sigortalısı olarak kabul edilseler de, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında değildirler.

 
 

([3])         5510 sayılı Kanun kapsamındaki 4/c sigortalıları 5510 sayılı Kanun’daki iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümlerine tabi değildirler.

 
 

([4])         5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında; gelir vergisi mükellefleri, gelir vergisinden muaf meslekleri icra edenler, bütün şahıs ve sermaye şirketi ortakları, avukat ve noterler, jokeyler, muhtarlar, çiftçiler sigortalı olarak sayılmaktadırlar. İsteğe bağlı sigortalılar ise her ne kadar 4/b sigortalısı olarak kabul edilseler de, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında değildirler.

 
 

([5])         Kazalı sigortalının bildirim yapmaya engel durumunu hekim raporu ile veya mücbir sebep olayını belgelemesi şarttır.

 
 

([6])         10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

 
 

([7])         28.08.2008 tarih ve 26981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

 
 

([8])         31.03.2005 tarih ve 25772 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

 
 

([9])         21.07.2009 tarih ve 27295 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.