bilgi@burhaneray.com +90 212 644 02 01

1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamında sigortalı olup vefat eden kişilerin geride kalan hak sahiplerine, bahse konu Kanun’un 40. maddesinin (a) bendi çerçevesinde ‘Ölüm Aylığı’ bağlanmaktadır. Müteveffa sigortalının aylık bağlanan hak sahipleri ile ilgili olarak, 1479 sayılı Kanun’un 46. maddesinde sayılan ölüm aylığının kesilmesine ilişkin hükümlerin söz konusu olması halinde ise hak sahibinin aylığı kesilmektedir.

Bu makalemizde, aylık almakta olan hak sahiplerinden birinin gelirden düşmesi (aylığının kesilmesi) neticesinde, diğer hak sahiplerinin aylıklarında artış olup olmayacağı, artışın söz konusu olması halinde hangi durum ve şartlarda bunun gerçekleşebileceği hususunu ele almaya gayret edeceğiz.

II- ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASI

Ölüm aylığı bağlanma aşamasında, öncelikle aylık bağlamaya esas aylık miktarı belirlenmekte, belirlenen bu miktar aylık bağlama oranları ile çarpılmak suretiyle bağlanacak aylık miktarı hesap edilmektedir[1].

Ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıkların oranlarının ve diğer bazı açıklamaların 1479 sayılı Kanun’un 45. maddesinde yer aldığını görmekteyiz. Madde metni incelendiğinde, ölen sigortalının, maddede belirtilen şartları haiz olan eşine, çocuklarına, anne ve babasına, yine maddede belirtilen oranlarda aylık bağlanmaktadır. Bu çerçevede, ölen sigortalının dul kalan eşine, 42. maddeye göre hesaplanacak aylık tutarının % 50‘si, aylık alan çocuğun bulunmaması halinde ise % 75‘i, kız-erkek çocuklarına%25‘i ölüm aylığı olarak tahsis edilecektir.

III- ÖLÜM AYLIĞI BAĞLAMA ORANLARI HUSUSUNDA BAZI AYRINTILAR

Aylık bağlama oranlarıyla ilgili ayrıntılı bilgiyi Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün 2002/33 numaralı Tahsis Genelgesinde görmekteyiz. Söz konusu Genelge’nin, ‘Hak Sahiplerine Aylık Bağlama Oranları’ başlıklı 3.6.2 numaralı bölümünü inceleyelim.

Söz konusu düzenlemede, ölüm aylığı bağlanması ile ilgili genel mevzuata nispeten istisnai hususlar açıklanmıştır. Bu düzenlemeye göre ölen sigortalının, ölüm aylığına hak kazanan;

Eşi ile birlikte ikiden fazla çocuğu olması halinde, eşe iki hisse, çocuklara birer hisse, diğer bir deyişle, aylık bağlanmasına esas tutar, hak sahibi sayısına bölünecek, çıkan miktar bir hisse olarak değerlendirilerek eşe iki hisseye, çocuklara ise birer hisseye denk gelecek tutarda,

Bir eşi, ana ve babası olması durumunda, eşe 6/8 (% 75), anaya 1/8 (% 12,5) ve babaya da 1/8 (% 12,5) olmak üzere ikisine toplam % 25,

Bir eşi, bir çocuğu, ana ve babası olması halinde, eşe 4/8 (% 50), çocuğa 2/8 (% 25), anaya 1/8 (% 12,5) ve babaya 1/8 (% 12,5),

Bir eşi, bir çocuğu, ana-babasından bir tanesi olması halinde eşe 2/4 (% 50), çocuğa 1/4 (% 25), ana veya babaya 1/4 (% 25)

oranlarında aylık bağlanmaktadır.

IV- ÖLÜM AYLIĞININ KESİLMESİ

45. maddede belirtilen hak sahiplerine bağlanan aylıklar, 46. maddede belirtilen hususların meydana gelmesi ile kesilmektedir. Madde metni incelendiğinde;

Sigortalının geride kalan dul eşinin evlenmesinin, dul aylığının kesilmesine sebep olacağı, kız çocuklarına bağlanan aylıkların, bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmaya başlanması veya evlenilmesi ile son bulacağı, erkek çocuklarına bağlanan aylıkların, çocuğun on sekiz yaşını veya bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmamaları koşuluyla, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmi beş yaşını doldurması neticesinde sona ereceği, anlaşılmaktadır.

Çalışamayacak durumda malûl olan erkek çocukların aylıklarının ödenmesine, herhangi bir yaş sınırı olmaksızın devam edilmekte, ancak maluliyetin ortadan kalkması halinde bu aylıklar da kesilmektedir.

V- HAK SAHİPLERİNDEN BİRİNİN AYLIĞININ KESİLMESİNİN, DİĞER HAK SAHİPLERİNİN AYLIKLARINA ETKİSİ

Ölen sigortalının aylık bağlanan hak sahiplerinden birinin aylığının kesilmesi halinde, diğer hak sahiplerinin aylıklarının nasıl etkileneceği hususunu, bu konudaki farklı alternatifleri değerlendirerek açıklamaya gayret edelim.

1- Ölen sigortalının hak sahibi statüsünde olan eşine ve bir çocuğuna dul ve yetim aylığı bağlandığını düşünelim. Bu durumda, eşe % 50, çocuğa ise % 25 oranında aylık bağlanmaktadır.

Hak sahibi çocuğun gelirden düşmesi yani 1479 sayılı Kanun’un 46. maddesinde belirtilen şartların oluşması nedeniyle aylığının kesilmesi durumunda, hak sahibi eşe tahsis edilecek aylık oranı % 50′den % 75‘e yükselecektir. Bu durumda, hak sahibi çocuğun aylığın kesilmesi, hak sahibi eşin dul aylığını artırıcı bir etki meydana getirecektir.

Bu örnekte, hak sahibi eşin gelirden çıkması durumunu değerlendirdiğimizde, çocuğa bağlanacak aylık oranı olan % 25 üzerinde herhangi bir değişiklik meydana gelmemektedir. Yani hak sahibi eşin aylığı kesilse bile çocuk %25 oranında aylık almaya devam edecek, bu nedenle aylığında herhangi bir artış söz konusu olamayacaktır.

2- Aylık alaneş ve iki çocuğun bulunması halinde, eşe % 50, çocukların birisine % 25, diğerine de % 25 oranları üzerinden aylık bağlanmaktadır. Çocuklardan birisinin aylığının kesilmesi halinde, hak sahibi olarak eş ve bir çocuk kalmaktadır. Bu statüde aylık bağlama oranı ise eşe % 50, çocuğa % 25 oranıdır. Bu durumda eş ve bir çocuğun aylıklarının hesaplanacağı oranlarda bir değişiklik olmadığından, bir çocuğun maaşının kesilmesi, eş ve diğer çocuğun maaşında artışa imkân vermemektedir. Yani aylığı kesilen çocuğun payı, eş ve bir çocuktan oluşan diğer hak sahiplerine aktarılamamaktadır.

Yine bu örnekte, hak sahibi eşin aylığının kesilmesi durumunda, çocukların aylık bağlama oranları (% 25) aynı kaldığından, eşe ödenen ölüm aylığı, çocuklara aktarılmamakta, bu nedenle de çocukların aylıklarında eşin gelirden düşmesinden kaynaklanan bir artış meydana gelmemektedir.

3-Eşe ve ikiden fazla çocuğaaylık bağlandığı durumda, eşe iki hisseye, çocuklara birer hisseye denk gelen meblağlar, ölüm aylığı olarak ödenmektedir. Eş ve üç çocuk olarak değerlendirme yaptığımızda, eşe iki, çocuklara birer hisse aylık bağlanacağından, toplam beş hisse üzerinden hesaplama yapmamız gerekecektir. Aylık bağlamaya esas tutarın 2/5’i (% 40) eşe, kalan 3/5 (% 60) hisse ise çocuk başına 1/5 (% 20) olmak üzere üç çocuğa aylık olarak verilmektedir.

Hak sahiplerine aylık bağlanmasına esas tutarı 1.000,00 YTL olarak değerlendirirsek, bir hisse 200,00 YTL‘ye denk geleceğinden, eşe (200,00 x 2=)400,00 YTL, çocuklara 200’er YTL(olmak üzere toplam 600 YTL) aylık bağlanacaktır.

Şimdi bu gruba giren hak sahiplerinden bir çocuğun gelirden düştüğünü ve aylığının kesildiğini, geriye bir eş ve iki çocuk kaldığını düşünelim. Bu durumda, eşe bağlanacak aylık oranı % 40‘tan % 50‘ye, kalan iki çocuğa bağlanacak aylık oranı % 20‘den  % 25‘e yükselmektedir.

Hak sahiplerine bağlanacak aylığın hesabına esas tutarı 1.000,00 YTL olarak kabul ettiğimizden, bu tutar üzerinden hesaplama yaptığımızda, yeni duruma göre eş (1.000,00 x % 50=)500,00 YTL dul aylığına, çocuklar (1.000,00 x % 25=)250şer YTL yetim aylığına hak kazanmaktadırlar.

Eşin de gelirden düşerek aylığının kesilmesi halinde ise, kalan iki çocuğa bağlanacak aylığın hesabına ilişkin oran % 25 olarak kalacağından, çocukların aylık tutarlarında herhangi bir artış meydana gelmeyecektir.

4- Ölen sigortalının aylığa hak kazanan bir eşi, ana ve babası olması durumunda, eşe 6/8 (% 75), anaya 1/8 (% 12,5) ve babaya da 1/8 (%12,5) oranlarında ölüm aylığı bağlanmaktadır.

Ölüm aylığının hesaplanmasına esas tutarı 1.000,00 YTL olarak temel aldığımızda, eş (1.000,00 x 6/8=) 750,00 YTL, ana (1.000,00 x 1/8=)125,00 YTL, baba (1.000,00 x 1/8=) 125,00 YTL aylığa hak kazanmaktadırlar.

Bu değerlendirmede, ana yahut babanın gelirden düşerek aylığının kesilmesi halinde eşin aylık oranında ve maaşında değişme meydana gelmezken, gelirden düşmeyen ana-babanın aylık bağlama oranı % 25′e, aylığı da (1.000,00 x % 25=)250,00 YTL‘ye yükselmektedir.

Eşin gelirden düşmesi durumunda da yine anaya bağlanacak aylığın hesabına ilişkin oran % 25‘e, babaya bağlanacak aylığın hesabına ilişkin oran % 25‘e[2] yükselmektedir. Bu durumda ana-babaya tahsis edilen aylık tutarı, 125‘er YTL iken 250‘şer YTL’ye yükselmektedir.

5-Bir eş, bir çocuk, ana ve babanın hak sahibi olması halinde, eş 4/8 (% 50), çocuk 2/8 (% 25), ana 1/8 (% 12,5) ve baba 1/8 (% 12,5) oranlarında ölüm aylığına hak kazanmaktadır.

Bu örnekte ana veya babadan birisinin gelirden düşüp aylığı kesildiğinde, eşin ve çocuğun aylık bağlama oranında değişiklik olmazken, gelirden düşmeyen ana veya babanın aylık bağlama oranı % 12, 5dan % 25e yükselmekte, buna bağlı olarak da aylığı (temel aylık miktarı 1.000,00 YTL kabul edildiğinde)125,00 YTL‘den 250,00 YTL‘ye çıkmaktadır.

Sadece çocuğun gelirden düşmesi söz konusu olduğunda ise, eşe bağlanacak aylık oranı % 50‘den % 75‘e çıkmakta, aylığı ise 500,00 YTL‘den 750,00 YTL‘ye yükselmektedir. Buna karşın, çocuğun gelirden düşmesi, hak sahibi ana ve babaya aylık bağlama oranlarında (her birine % 12,5) ve dolayısıyla ana ve babanın aylık gelirinde herhangi bir artışa sebep olmamaktadır.

6- Hak sahiplerinin bir eş, bir çocuk, ana yahut babadan(bunlardan bir tanesinden)oluşması halinde eşe 2/4 (% 50), çocuğa 1/4 (% 25), ana veya babaya 1/4 (% 25) oranlarında ölüm aylığı bağlanmaktadır.

Aylık alan ana yahut babanın gelirden düşerek aylığının kesilmesi, eş ve çocuğa bağlanan aylıklarda değişikliğe sebep olmamaktadır. Aylık alan çocuğun gelirden düşmesi halinde ise, eşe bağlanan aylık 2/4 (% 50)‘den 3/4 (% 75)‘e yükselmekte, aylık alan ana yahut babanın aylık bağlama oranında ise (% 25) değişiklik olmamaktadır. Yukarıdaki örneğimizde, eşin gelirden düşmesi durumunda da yine aylık alan çocuk ve ana/babanın aylık bağlama oranlarında artış meydana gelmemektedir.

VI- SONUÇ

Vefat eden bir Bağ-Kur sigortalısının, mevzuatta sayılan şartları haiz hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmaktadır. Hayatın akışı içerisinde, söz konusu hak sahiplerinden kimisi, aylık alma yeterliliğini kaybetmekte ve bu hak sahiplerinin aylıkları kesilmektedir. Bu durum, aylık almaya devam eden diğer hak sahiplerinde, kesilen aylık tutarının kendi aylıklarına devredilmesi beklentisini ve arayışını beraberinde getiriyor.

Ancak, bir hak sahibinin aylığının kesilmesi, diğerlerinin aylığında kimi zaman artışa neden olmamaktadır. Bu gibi durumlarda, aylık artışına yönelik çabalar ve idari başvurular sonuçsuz kalmakta, gerek sigortalılar gerekse idare açısından vakit ve emek kaybına sebep olunmaktadır.

Makalemiz, farklı alternatiflerle konuyu ele alarak, hangi hak sahibinin aylığının kesilmesi halinde, hangi hak sahibinin aylığının sabit kalacağı, hangisinin aylığının artacağı hususlarını değerlendirmekte ve yukarıda belirtilen kaynak israfının önüne geçmeye gayret etmektedir.


 

 
 

Yazar: Fazıl KARA*

E-Yaklaşım / Nisan 2008 / Sayı: 184

 


*             Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi

[1]           Ayrıntılı bilgi için Bkz. Fazıl KARA, 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu’na 4956 Sayılı Kanunla Getirilen Yenilikler-VIII, Yaklaşım, Sayı: 143, Kasım 2004

[2]           Bkz. Vakkas DEMİR, ‘Bağ-Kur’da Dul ve Yetim Aylığı Alan Hak Sahiplerine Pay Taksimi’, Yaklaşım, Sayı: 183, Mart 2008, s. 191