I- GİRİŞ
Bilindiği üzere ticari amaçla yapılan nakliyecilik faaliyeti 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37 ve müteakip maddeleri kapsamında ticari faaliyet olarak kabul edilmektedir. Ancak gerek yük gerekse de yolcu nakliye faaliyetlerinde kullanılabilecek otobüs, kamyon vb. araçların ticari faaliyet çerçevesinde değil de özel amaçlar için kullanılacağı bahsiyle edinilmesi durumunda, bu araçları edinenler hakkında (ticari faaliyet yaptıkları yönünde bir tespit olmasa bile) mükellefiyet tesis ettirilerek, bu kişiler cezalı duruma düşebileceklerdir.
II- VERGİ DAİRESİ TARAFINDAN ÖZEL AMAÇLA NAKLİYE ARACI EDİNENLER İÇİN MÜKELLEFİYET TESİS EDİLMESİ
Vergi dairesi tarafından özel amaçla nakliye aracı edinenler için mükellefiyet tesis edilmesi hususunu açıklamadan önce nakliyecilik faaliyetinde bulunan mükelleflerin mükellefiyet terkinini kısaca açıklamak istiyoruz.
Bilindiği üzere ticari faaliyette bulunan mükellefler faaliyetlerini terk etmeye karar verdikleri takdirde ticari faaliyette kullandıkları amortismana tabi iktisadi kıymetleri işletmenin aktifinden çıkarılmaları gerekmektedir. Aktifden çıkarılma işlemi ise söz konusu iktisadi kıymetlerin ya üçüncü kişilere satılması ile ya da söz konusu kıymetlerin işletme sahibi veya şirket ortaklarına satılması ile mümkün olmaktadır.
Normal uygulama bu olmakla birlikte nakliyecilik faaliyetinde bulunan mükellefler için bu durum farklılık arz etmektedir. Zira nakliyecilik faaliyetinde bulunan mükellefler faaliyetlerini terk etmeleri halinde faaliyetlerinde kullandıkları araçları üçüncü kişilere satmaları durumunda herhangi bir sorun olmaz iken bu araçların özel ihtiyaçlarında kullanılacağı bahsiyle işletme sahibi veya şirket ortakları adına fatura edilmesi (satılması) durumunda mükellefiyet terkini farklı olmaktadır.
Nakliyecilik faaliyetinde bulunan mükellefler faaliyetlerini terk etmeleri amacıyla faaliyette kullandıkları araçları kendi özel ihtiyaçlarında kullanılacağı bahsiyle işletme sahibi veya şirket ortakları adına fatura etmeleri (satılması) halinde vergi idaresi bu araçları mükellefiyet terkini sonrası kayıt dışı çalışabileceği ihtimalini de göz önünde tutarak mükellefiyet terkini de farklı bir yol izlemektedir. Bu yolu belirleyen ise nakliyecilik faaliyetinde kullanılan aracın otobüs, kamyon ve benzeri bir araç mı olduğu yoksa minibüs, kamyonet ve benzeri bir araç mı olduğudur.
Vergi idaresi otobüs, kamyon ve benzeri araçların özel ihtiyaçlar için kullanışa elverişli araç olarak kabul etmemekte fakat minibüs, kamyonet ve benzeri araçları ise özel ihtiyaçlar için kullanışa elverişli araç kabul etmektedir(1).
Konuyla ilgili olarak yayınlanan 2003/03 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesi’nde şu açıklamalar yapılmıştır.
‘Nakliyecilikte kullanılan araçların özel ihtiyaçlar veya ticari faaliyet niteliğinde olmayan faaliyetler için de kullanılmaya elverişli minibüs, kamyonet ve benzeri araçlardan olması halinde hususiye çevrildiğini gösteren trafik kaydı yeterli olup, işi bırakmaya ilişkin hükümler çerçevesinde mükellef beyanına göre işlem yapılacaktır.
Ancak, bu durumda olan mükelleflerle ilgili olarak yapılacak yoklamalarda nakliyecilik faaliyetinde bulunduğu tespit edilenlerin yeniden mükellefiyetlerinin tesis edilmesi suretiyle gereğinin yapılacağı tabiidir.
Nakliyecilikte kullanılan araçların özel ihtiyaçlarda kullanılmaya elverişli olmayan otobüs, kamyon ve benzeri araçlardan olması halinde işi bırakma bildiriminde bulunan mükelleflerin bu araçlarla ilgili olarak hususi trafik kaydı ibraz etmeleri yeterli olmayıp, bu araçların trafikten çekildiğine veya takoza alındığına ilişkin belge istenecektir. Bu belgenin ibrazı halinde işi bırakmaya ilişkin diğer yükümlülüklerin de yerine getirilmesi halinde gereği yapılacaktır.’
Söz konusu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; nakliyecilikte kullanılan araçların özel ihtiyaçlar için kullanılmaya elverişli minibüs, kamyonet vb. araçlardan olması halinde bu araçların hususiye çevrildiğini gösteren trafik kaydı işi bırakmak için yeterli sayılacak iken nakliyecilikte kullanılan araçların özel ihtiyaçlarda kullanılmaya elverişli olmayan otobüs, kamyon ve benzeri araçlardan olması halinde işi bırakma bildiriminde bulunan mükelleflerin bu araçlarla ilgili olarak hususi trafik kaydı ibraz etmeleri yeterli olmayıp, bu araçların trafikten çekildiğine veya takoza alındığına ilişkin belge istemekte ve bu belgenin ibrazı halinde işi bırakmış kabul etmektedir.
Vergi İdaresi’nin nakliyecilik faaliyetinde kullanılan araçların özel ihtiyaçlarda kullanılmaya elverişli olmayan otobüs, kamyon vb. araçlar olması halinde işi bırakan mükelleften bu araçlarla ilgili olarak hususi trafik kaydına ek olarak bu araçların trafikten çekildiğine veya takoza alındığına ilişkin belge istemesinin temel nedeni bu araçların hususi kullanımlarının mümkün olamayacağı iddiasıdır. Bir diğer ifadeyle bu araçların elde bulundurulması, vergi idaresi açısından ticari faaliyet yapıldığına dair karine olarak kabul edilmektedir.
Vergi İdaresi de yukarıda yer alan açıklamalardan hareketle; mükellefiyet tesis ettirmeden özel ihtiyaçlarda kullanılmaya elverişli olmayan otobüs, kamyon vb. araçlara sahip olan kişiler hakkında (ticari faaliyet yaptıkları yönünde bir tespit olmasa bile) resen mükellefiyet tesis ettirmektedir.
Uygulamada Trafik Şube Müdürlükleri araç alım-satım işlemleri sonucu yapılan araç tescillerini vergi dairelerine bildirmektedirler. Vergi daireleri ise bu bildirimlere göre özel kullanıma elverişli olmayan otobüs, kamyon vb. araçların yeni sahipleri adına (eğer mükellefiyetleri yoksa) tescil tarihinden itibaren resen mükellefiyet tesis etmektedirler. Bu tip mükellefiyet tesislerinde vergi daireleri, adlarına ticari araç tesis edilenlerin bu yönde vergi dairelerine başvurmalarını beklememektedir.
Dolayısıyla özel işlerde kullanılacağı bahsiyle edinilen otobüs, kamyon vb. araçları edinenler hakkında Vergi İdaresi tarafından mükellefiyet tesis ettirmekte ve bu kişiler beyanname vermeme, bildirimde bulunmama, defter tasdik ettirmeme vb. gibi usulsüzlük cezaları ile karşılaştıkları gibi diğer taraftan nakliyecilik faaliyetiyle iştigal edildiği yönündeki kanaatle takdir komisyonu tarafından haklarında gelir takdir edilerek vergi tarhiyatı yapılacaktır.
III- SONUÇ
2003/03 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesi’nde otobüs, kamyon vb. araçların özel ihtiyaçlar için kullanılmaya elverişli olmayan araç olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle de bu araçları özel amaçlar için kullanılacağı bahsiyle temin eden kişiler herhangi bir ticari faaliyette bulunmasalar bile bu kişiler adına vergi dairesi tarafından mükellefiyet tesis ettirilmekte ve cezalı duruma düşmektedirler.
Yazar:UğurUĞURLU*
Yaklaşım / Nisan 2010 / Sayı: 208
* Vergi Denetmeni
(1) Hangi araçların minibüs, kamyonet vb. araç olduğu, hangi araçların otobüs, kamyon vb. araç olduğu, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun ‘Tanımlar’ başlıklı 2. maddesinde belirtilmiştir.