bilgi@burhaneray.com +90 212 644 02 01

Ortaktan alınan borcun özsermayenin üç katını aşan kısmı vergiye tabi
 

Kurumlar Vergisi Yasası’na göre, kurumların ortaklarından aldıkları borcun hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun özsermayesinin üç katını aşan kısmı örtülü sermaye olarak kabul edildiğinden varsa bu limiti aşan kısma isabet eden faiz, kur farkı ve benzeri giderlerin geçici vergi dönemleri de dâhil olmak üzere vergi matrahından indirilmesi mümkün değildir.

SORU: Kurumlar Vergisi mükellefi olarak faaliyet gösteriyoruz. Ancak biz bir aile şirketiyiz. Şirketimizin ihtiyacı olduğunda biz ortaklar olarak zaman zaman kendi paramızdan şirkete para aktarmaktayız. Dolayısıyla şirket bilançolarında biz ortaklar, ağabeyim ve babam alacaklı görülüyoruz. Bu durum bizim açımızdan ileride sorun yaratır mı?

YANIT: Kurumlar Vergisi Yasası’nın 12’nci maddesinin (I) inci fıkrası uyarınca ‘Kurumların ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun özsermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılmaktadır.’
Yasa maddesinde borcun hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun özsermayesinin üç katını aşan kısmı örtülü sermaye olarak kabul edildiğinden varsa bu limiti aşan kısma isabet eden faiz, kur farkı ve benzeri giderlerin geçici vergi dönemleri de dâhil olmak üzere vergi matrahından indirilmesi mümkün olmayacaktır.

Kurumlar Vergisi uygulaması ile ilgili olarak yayımlanan (I) seri numaralı genel tebliğ ile yapılan açıklamalar çerçevesinde ‘Piyasa koşulları ve ticari teamüllere göre yapılan vadeli mal ve hizmet alımları ile ilgili olarak ortaya çıkan borçlanmalarda vade farkı tutarları ayrıca hesaplanmış olsa da bu borç tutarları örtülü sermayenin varlığının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Söz konusu süreleri aşan vadeli alımlar nedeniyle ortaya çıkan borçlar örtülü sermayenin varlığının tespitinde dikkate alınacak; bu şekilde hesaplanan örtülü sermaye tutarına isabet eden vade farkları tespit edilerek örtülü sermaye üzerinden ödenen faiz olarak kabul edilecektir.
Yasal düzenleme gereği aşağıda belirtilen borçlanmalar, örtülü sermaye olarak kabul edilmemektedir.

* Gayrinakdi teminatlar karşılığında üçüncü kişilerden yapılan borçlanmalar,
* Banka ve finans kurumlarından temin edilerek kullanılan borçlar,
* Finansal kiralama şirketleri, finansman ve faktoring şirketleri ile ipotek finansman kuruluşlarının banklardan yaptıkları borçlanmalar,
örtülü sermaye hesaplamasında dikkate alınmamaktadır.

Diğer yandan ‘ana faaliyet konusuna uygun olarak faaliyette bulunan ve ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılan banka veya benzeri kredi kurumlarından yapılan borçlanmalar’ örtülü sermaye hesaplamasında yüzde 50 olarak dikkate alınmaktadır.
Borç verenin gerçek kişi olması durumunda örtülü sermaye üzerinden varsa ödenen faizler borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kâr payı olarak dikkate alınır. Bu şekilde dağıtılmış kâr payı, net kâr payı tutarı olarak kabul edilerek brüte tamamlanmak suretiyle belirlenen oranlarda vergi kesintisine tabi tutulur.

Veysi Seviğ – Bumin Doğrusöz