bilgi@burhaneray.com +90 212 644 02 01

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

84974990-130[1-2013/18]]-473

08/05/2014

Konu

:

Yurtdışından alınan analiz hizmetlerinin KV ve KDV karşısındaki durumu.

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; firmanızın Türkiye’de faaliyette bulunan firmalardan alınan duman, toz, baca gazı ve atık ölçüm numunelerini analiz için yurtdışındaki firmalara gönderdiği, yurtdışındaki firmalardan alınan analiz sonuçlarını da Türkiye’deki firmalara ilettiği belirtilerek, söz konusu hizmetin kurumlar vergisi ve katma değer vergisi (KDV) karşısındaki durumuna ilişkin görüş talep edilmektedir.

            A- Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden Değerlendirme:

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1’inci maddesinde yazılı kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirileceği hükmü yer almıştır.

            Dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazançları aynı maddenin 3 numaralı fıkrasında bentler halinde belirtilmiş olup, söz konusu fıkranın (c) bendinde; ‘Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları’ sayılmıştır.

            Aynı maddenin 4 numaralı fıkrasında ise, ‘Bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.’ hükmü yer almıştır.

            Öte yandan, aynı Kanunun 30’uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış; bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca dar mükellefiyete tabi kurumların serbest meslek kazançları üzerinden kurumlar vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüş olup, 12.01.2009 tarihli ve 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile serbest meslek kazançları üzerinden yapılacak tevkifat oranı petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak serbest meslek kazançlarından % 5, diğer serbest meslek kazançlarından % 20 olarak belirlenmiştir.

            Bu itibarla, yurt dışında mukim yabancı firmalardan firmanıza verilen duman, toz, baca gazı ve atık ölçüm numunelerinin analizi hizmetlerinin serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmesi ve bu hizmetler karşılığında ilgili firmalara yapılan ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca % 20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

            Diğer taraftan, hizmet veren yurtdışı firmasının mukim olduğu ülke ile Türkiye Cumhuriyeti arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının mevcut olması halinde, söz konusu faaliyetlere ilişkin olarak yapılan ödemeler üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı hususunun ilgili ülkeler ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirileceği tabiidir.

            B- KDV Kanunu Yönünden Değerlendirme:

            3065 sayılı KDV Kanununun;

            -1/1 maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu, 1/2 maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalinin KDV’ye tabi olduğu,

            -6/b maddesinde, hizmetin Türkiye’de yapılmasının veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasının işlemlerin Türkiye’de yapıldığını ifade ettiği,

            -9 uncu maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,

            hükümlerine yer verilmiştir.

            Diğer taraftan 14.04.2012 tarih ve 28264 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin; ‘2.1. İkametgahı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler’ başlıklı bölümünde;

            ‘2.1.1. KDV Kanununun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

            Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.

            Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

            Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

            2.1.2. KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.’

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Buna göre, yurt dışında mukim firmalardan temin edilen ve Türkiye’de faydalanılan analiz hizmetleri Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV ye tabi olup bu işlemden doğan KDV firmanız tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilerek ödenecektir. Firmanız tarafından beyan edilen KDV nin Kanunun 29 ila 34 üncü maddelerindeki hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.